Avrupa Birliği Polis Teşkilatı’na (Europol) göre 25 binden fazla üyesi olan 821 suç örgütü, Avrupa’nın güvenliği açısından büyük tehdit oluşturuyor ve bu örgütlerde Türkiye vatandaşları ile Türkiye kökenli göçmenler de etkin bir role sahip.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın aktardığı habere göre, AB Komisyonu’nun talebi doğrultusunda Europol ilk kez Avrupa’daki en tehlikeli suç ağlarının haritasını çıkardı. Rapor, AB üyesi 27 ülke ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 17 ortak ülkenin emniyet birimlerinden elde edilen veriler ışığında hazırlandı.
Europol Genel Müdürü Catherine De Bolle ve AB yetkilileri tarafından açıklanan 60 sayfalık raporda, 112 farklı ülkeden 25 binden fazla kişinin yer aldığı 821 suç ağının varlığına işaret ediliyor.
TÜRKİYE DE MERKEZLER ARASINDA
Rapora göre, Türkiye kökenli “kilit üyeler” genellikle Belçikalı, Hollandalı ve Alman suçlulardan oluşan suç ağlarının çekirdeğini oluşturuyor.
Bu suç örgütleri esas olarak kokain ve esrar ağırlıklı uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklamayla uğraşıyor.
Suç örgütleri başlıca faaliyetlerini Belçika, Kolombiya, Ekvador, Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre ve Türkiye’de yürütüyor.
SAHTE SİLAHLAR TÜRKİYE’DE ÜRETİLİYOR
Europol, bu suç ağlarının Belçika veya Hollanda uyruklu bazı kilit üyelerinin, başta Türkiye ve Fas olmak üzere diğer ülkelerden geldiğini belirtiyor. Europol’e göre bu örgütler AB vatandaşı olanlar hariç aynı zamanda Arnavut, İngiliz, İtalyan, Faslı ve Türk kimliğine sahip önemli üyeler bulunduruyor.
Europol raporuna göre, insan kaçakçılığı konusunda da Türkiye kökenli suç örgütü üyeleri aktif konumda. Göçmen kaçakçılığı faaliyetlerine en yaygın olarak Türkiye, Irak, Moldova, Romanya, Suriye ve Ukrayna vatandaşları karışıyor.
Rapora göre, son dönemlerde AB sınırları içerisinde yaygın biçimde ve büyük miktarlarda, tamamen orijinal olmayan, sahte ateşli silahlar ele geçirilmeye başlandı. Europol, bu sahte ateşli silahların çoğunlukla Türkiye’de üretildiğine ve daha sonra Türkiye’deki suç şebekeleri tarafından AB ülkelerine satıldığına inanıyor.
Rapora göre, Avrupa vatandaşlarına yönelik telefon ve dijital dolandırıcılık faaliyetlerinin bir bölümü de Türkiye kökenli suç örgütleri tarafından gerçekleştiriliyor.