Çiğdem Yılmaz – Normalin üstünde yüksek gelir vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi ünlü futbolcuların da bulunduğu 28 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla 295 yıla kadar hapsi istenen Seçil Erzan dün yeniden hakim karşısına çıktı.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük ile tutuksuz sanıklar Nazlı Can, Asiye Öztürk ve Atilla Yörük katıldı. Dün görülen duruşmada geçen duruşmada dinlenilmesine kara verilen Denizbank’ın üst düzey yöneticileri Sermin Tekin, Cenk İzgi, Tanju Kaya ve Oğuz Atilla ile dosyadaki bazı müştekiler katıldı. Tanık olarak dinlenen DenizBank Bölge Müdürü Sermin Tekin, Seçil Erzan’ın sicil amiri olduğunu ve olaydan 7 Nisan günü şubeden gelen bir telefonla haberdar olduğunu anlattı.
‘Yurt dışına kaçacak’
Müştekilerden İnci Çeviker’in Erzan tarafından dolandırıldığını söyleyerek, ‘Yurt dışına kaçacak ona engel olun’ diye ısrarcı olduğunu savunan Tekin, ardından da arka arkaya çok sayıda şikâyetçiyle karşılaştığını söyledi. Genel Müdür Hakan Ateş’in aradığını, Fatih Terim ile birkaç futbolcunun geleceği için kendisini bankaya çağırdığını ifade eden Tekin, şöyle devam etti:
“Orada Tanju Kaya, Ramazan Işık, Mustafa Özer ve Cenk İzgi vardı. Fatih Terim de Arda Turan ve Emre Belezoğlu ile geldi. Arda Turan, Seçil’e paralar verdiğini bir kısmını aldığını bir kısmını alamadığını söyledi. Fatih hoca da, ‘Seçil benim kızım gibidir’ dedi. Onlarla toplantının ardından Seçil’e ulaşamadığımızı ama olayla ilgileneceğimizi söyledik. Bizdeki kayıtlı numaralarından Seçil’e ulaşamadık. Biz ilk kez bir liste olduğunu ve o fonda kişilerin olduğunu Arda Turan’dan öğrendik. Cenk İzgi geldi ve Arda Turan’ın kendisine bir numara attığını ve Seçil’e buradan ulaşabileceğini ve Seçil’in yalnızca Sermin Hanım arasa konuşurum dediğini söylediler. Seçil’i aradım ağlıyordu, perişandı. İstanbul’a gelmeye korktuğunu söyledi, Çorlu’ya çağırdı beni. Ben de Çorlu’ya gittim. Seçil tefeciler tarafından rahatsız edildiğini, paralar aldığını ama veremediğini aslında hiç çalıp çırpmadığını söyledi. 3 saat boyunca Seçil’in evinde kaldım. Onu sakinleştirdim, her şeyi anlatması gerektiğini söyledim.”
‘Kayıtları almak için eve gittik’
Erzan’ın Çorlu’daki görüşmede ‘Yarın bankaya gelip anlatayım’ değini belirten Tekin şöyle devam etti: “9 Nisan saat 10.00’da bankaya geldi. 18. katta Seçil’i ağırladık. Seçil’e sadece ‘Ne anlatmak istiyorsan anlat’ dedik. ‘Benim Göktürk’te kayıtlarım var, onları alırsam daha iyi anlatırım’ dedi. Göktürk’deki evine gitmek istedi ben de kendisine eşlik ettim. Daha sonra Seçil ile beraber genel müdürlüğe döndük. Bütün bu şeylerin ardından 9 Nisan günü Seçil ifadesini imzaladı. 10 Nisan’da tekrar geldi genel müdürlüğe. Bilgisayar ortamına geçirmeye başladık Seçil’in verdiği rakamları. Polikinlikten bir hemşire geldi ve 10 dakikalık vitamin takviyeli bir serum aldı. Seçil’in söylediklerinden bir liste hazırlandı Excel dosyasına geçirdik. Akşam 10’da Çorlu’ya evine gitti.”
Tanık beyanlarının ardından duruşmaya, 29 Mayıs Çarşamba ve 31 Mayıs Cuma günü devam edilmesine karar verildi.
Denizbank yöneticilerine ‘kırık telefon’ ve ‘mermi’ sorusu
Hâkimin, “Banka müdürünün arabasına parayla çantayla girmesi normal mi?” sorusuna tanık Sermin Tekin, “Bana hiç öyle bir şey söylenmedi. Her şey kayıt altındadır. Hesap sahipleri parayı aldıktan sonra kime vermiş bizi ilgilendirmez, bankacılık kanununa göre sorumluluğunuz değil” yanıtını verdi.
Hâkimin “Banka olarak suç duyurusunda bulundunuz mu?” sorusuna Tekin, “Yurt dışına kaçacak denildiği zaman ben yöneticilerime bilgi vermiştim, suç duyurusunda bulunuldu diye biliyorum” dedi.
Hakimin “Seçil’in telefonu kim kırdı?” sorusuna Tekin, “Seçil yanımıza telefonsuz geldi“ yanıtını verdi.
Hakimin “Erzan’ın masasına mermi konulduğu ve darp edildiği iddia ediliyor. Bu durumda bir şey yapılmıyor mu?” sorusuna ise Tekin “Böyle bir bilgi bize gelmedi” karşılığını verdi.
Hakimin, “Müşteriler özel fonu mobil bakancılıktan görür mü?” sorusu üzerine Tekin, “Müşteri de görür. Özel bankacılık çalışanımız görür. Başkası giremez, fon sahibinin onayını almamız lazım” yanıtını verdi.
Müşteki avukatının “Seçil’in yanına gittiğinizde ses kaydı aldınız mı?” sorusuna karşılık Tekin, Erzan’ın bilgisi dışında hiçbir şey yapmadığını söyledi.