Türkiye Cumhuriyet (TCMB), dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 50’de sabit bırakıldığını açıkladıktan sonra sıkılaşma doğrultusunda alınan ek tedbirleri duyurdu.
TL mevduat ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında zorunlu karşılık oranlarını artırdı. Yabancı para kredilerine aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildi. Sırını aşan kredi tutarı kadar TL’nin bloke edileceği bilgisi paylaşıldı.
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Öğretim Görevlisi olan bankacılık ve sigortacılık uzmanı Korkmaz Keskendir, son dönemde finans dünyasında yaşanan gelişmeleri ve alınan tedbirlerin içeriğini Enson’e anlattı.
Merkez Bankası’ndan ek tedbirler
Merkez Bankası, politika faizini açıkladıktan sonra ek tedbirler açıklandı.
Zorunlu karşılık oran değişikliklerinin getirdikleri
Keskendir, yapılan adımların TL mevduatı destekleneceğini, KKM’deki düşüşün hızlanacağını ve döviz kredilerindeki artışın sınırlanacağını aktardı. Merkez Bankası, ayrıca enflasyonda belirgin bozulma görülürse para politikası sıkılaşacak.
Sıkılaştırma programına destek verecek
Merkez Bankası’nın bu adımlarının kapsamını ve mevduat sahiplerine nasıl yansıdığını Korkmaz Keskendir’e sorduk.
Soru ve cevaplarla ek tedbirlerin vatandaşa yansıması
Merkez Bankası’nın mayıs ayı faizi kararını değerlendirir misiniz?
“TCMB, 2025 Ocak’ta faizi tekrar değerlendirecek”
Merkez Bankası’nın Para Kurulu Toplantısı yapıldı. Bu noktada faizi yine yüzde 50 bandında sabit bıraktı. Bu ne anlama geliyor? ‘Bankaların bir haftalık repo fonlama oranları yüzde 50 olarak sabit bırakılmıştır’ diyebiliriz. Bu noktada Merkez Bankası neredeyse ikinci yarıyı da bitirmek üzereyiz. Baz etkisini görecektir ve kredileri izleyecektir. Vatandaşın tasarruflarını izleyecektir. Bu noktada da baz etkisinin bağlamında yeni yılda yani 2025 yılının en erken ocak ayında, birinci çeyreğinde tekrar bakarak bir faiz durumu elde edecektir.
“Merkez Bankası’nın faiz oranını yükselttiği zaman kredi faiz oranları, mevduat faiz oranları da aynı oranda artar “
Tabii bu noktada bizlerin yani yatırımcıların da bunları bilmesi ve takip etmesi gerekiyor. Çünkü bankacılık sistemi sadece bankalardan ibaret değildir. Bireysel mudi vardır. Tüzel kişilik var. Bu noktada modüler var. Sizin almış olduğunuz kararlar bu noktada bütün piyasayı etkilemektedir. Yani siz bu noktada Merkez Bankası olarak faizleri artırdığınız zaman kredi faiz oranlarında tabii ki doğal olarak artacaktır. Merkez Bankası faiz oranını yükselttiği zaman kredi faiz oranları, mevduat faiz oranları da aynı oranda artacaktır.
Yatırım ve faiz ilişkisi
Bir ülkedeki mevduat faiz oranlarının diyelim artması o ülkede yatırımları zayıflatacak mıdır? Çünkü yatırımların olabilmesi için bankalardaki mevduat hesaplarının daha düşük olması gerekecektir. Krediler bağlamında da bu noktada vatandaşın krediye ulaşma maliyetinin düşük olması bizim için hayati önem taşıyacaktır.
Yatırımların artması noktasında ülkemize baktığımız zaman finansal okuryazarlık oranının artırılması, bu noktada çalışmaların yapılması yine ülkemiz açısından önemli bir değişkendir. Finansal okuryazarlığın arttırılması noktasında bankalarda bulunan mevduat, hisse senedi piyasaları, altın piyasaları tahvil piyasalarda bunlara bağlamında etkili ve olumlu olacaktır.
Bizim bu noktada gelişmiş ülkeleri baz almamız gerekir. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Gelişmiş ülkeler demek ki ekonomileri gelişmiş, finansal sistemi gelişmiş ve bankacılık sistemleri de gelişmiş diyebiliriz.
TL mevduat ve KKM hesaplarında zorunlu karşılık oranlarının açılımı ve anlamı nedir?
“Zorunlu karşılık oranı değişikliği sıkılaşma politikaları çerçevesinde atılmış bir adım”
TL mevduatta zorunlu karşılık oranlarımız artırıldı. Bankaların Merkez Bankası’nda tutmuş olduğu zorunlu karşılıkları. Para piyasaları koşulları gereği Merkez Bankası’nın arttırma veya azaltma yetkisi vardır. Burada da Merkez Bankası’ndan bir artırıma talebi geldi. Neticede TCMB’nin böyle bir yetkisi ve görevi vardır. Verilen karar sıkılaşma politikaları çerçevesinde atılmış bir adımdır.
“Ülkemiz adına olumlu bir gelişme”
Bu aslında muadil bağlamında düşündüğümüz zaman da tercih oranlarının çözüldüğünü, kur korumalı mevduat hesabının da bu noktada yine çözüldüğünü ve belirli bir nakit paranın örneğin hisse senedi yasalarımıza girdiğini düşünüyoruz. ‘Ülkemiz adına olumlu bir gelişmedir.’ diyebiliriz. Bugün hisse senedi piyasalarına giren mudi sayımız yaklaşık 8 milyondan fazla olmuştur. Bu da Türkiye için çok olumlu bir gelişmedir.